Ana içeriğe atla

Alternatif Türkiye Tarihi, 1850-1950 "Yıldıray Oğur"

2018 yılından geriye, bu 200 yıllık tarihe bakınca, bu ülkenin insanlarının ülkelerini çok sevdiklerini ama bunun çoğu kez platonik bir aşktan ibaret kaldığını görüyor insan.

Bu ülke, maalesef insanlarını, onların kendisini sevdiği kadar sevemedi.

Daha doğrusu, her dönem bir kısmını sevdi, bir kısmına üvey evlat muamelesi yaptı. Onları oldukları gibi kabul edemedi.

Günün sonunda herkes bir kere düşman, herkes bir kere üvey evlat, herkes bir kere kara koyun, herkes en az bir kere mağdur ve gücü ele geçirdiğinde herkes en az bir kere zalim oldu.

En azından burada eşitlendik.

Ama henüz bunun farkında değiliz...

Herkes yüzde 50 haklı yüzde 50 haksız, herkes yüzde 50 mağdur, yüzde 50 zalim çıktı. Ama aynı herkes yüzde yüz haklılık, yüzde yüz mağdurluk iddiasından da vazgeçmedi, vazgeçmiyor.

Bunu fark ettiğimizde, kimsenin mağdur ve zalim olmayacağı, ilk fırtınada çökmeyecek, altında herkesin kendisi gibi var olacağı sağlam bir çatı inşa edebileceğiz.

Ya da sırayla zalimlik, sırayla mağdurluk kısır döngüsü içinde rövanş gününü bekleyeceğiz. Yine insanlar harcanacak, gelecekler kararacak, umutlar azalacak, üzerinde yaşayan insanların inanıp, enerjilerini vermediği ülke bir adım ileriye gidemeyecek... 

Yıldıray Oğur'un "Alternatif Türkiye Tarihi-1 1850-1950" isimli kitabından...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar